11 Ocak 2020 Cumartesi

-

BUĞU

Geçen gün otobüs ile yolculuk yaparken başıma gelen bir olayı anlatmak istiyorum size. Aslında bir olay değil, bir aydınlanma desek daha doğru olur. 

Ayaktaydım, hani şu herkesin toplandığı pencere kenarındaki büyük boşluk var ya, işte orada.

O koca pencere buğulanmıştı, dışarıda damla damla yağmur..

Benim de migrenim vardır, öyle bulanık bir görüntüye uzun süre bakmak zorunda kaldığımda başım ağrır. 

Pencereden bakarken içeriden değil de dışarıdan ıslanan bir kısmın, buğudan kurtulduğunu, net görüntü verdiğini fark ettim. Küçücük noktadan dışarıyı net görmek istedim. Bunun için zorlandım, zorlandıkça başımın ağrısı geçiyor mu yoksa artıyor mu fark edemedim. Sonucu ne olursa olsun dışarıyı net görmek istediğime karar verdim. Sonra dayanamadım, durdum ve düşündüm. Parmağımla o küçük noktayı içeriden karaladım. Belki dışarıdaki kadar net olmasa da, görüş alanımı büyütmüş oldum. Daha rahat görmeye başladığımı fark ettim. Sonra dedim ki neden daha fazlası olmasın? Bu kez avucumla daha da büyük bir yeri süpürdüm. Gözlerimin hizasında bir kısmı oldukça iyi görüyordum. Başımın ağrısı da geçmişti. Bu yeterliydi.

Şimdi ben buradan nereye bağlayacağım? 

Demem o ki arkadaşlar, biz bir şey yapmak isteriz, bunun için elimizdeki olanakları ya da karşımızdaki fırsatları göremeyebiliriz. Hayat bize dışarıdan müdahale edemeyeceğimiz öyle bir noktacık verir ki, bizim onu alıp genişletmemiz gerekir. Hatta bununla yetinmeyip çabalayıp daha fazlasını elde edebiliriz. İstediğimiz gibi yoğurur ve şekillendirebiliriz. Kendi görüş açımıza göre düzenleyebilir ve istediğimize ulaşabiliriz. Fazlasına ihtiyacımız da yoktur. Tıpkı göz hizama kadar olan kısmı ellerimle silmem gibi. Kendi hayatımıza bir şeyler katmak ya da onu iyileştirmek istiyorsak bu tamamen bizim elimizdedir. Evren zaten bunun için bize gerekli ortamı oluşturmuş ve kollarını açmış bizi bekliyor olacaktır. Yapmamız gereken tek şey harekete geçmektir. Ne başımızın ağrımasına izin verecek kadar hareketsiz kalmalıyız ne de evrenin bir başkasına sunacağı hayata müdahale edecek kadar fazla hareket etmeliyiz. Biz otobüsten dışarıyı net görebiliyorsak kendimize yaptığımız en saf ve en net iyilik budur. 

İyi geceler..