6 Ağustos 2019 Salı

Diyor Ya, Sesin Çok Güzel. Bir Kahve Söyle De İçelim!

Tam şu an, iki parmağımla tutup kaldırıyorum fincanı. Kokluyorum, bırakıyorum. Kokluyorum, bırakıyorum. İçmeye kıyamıyorum. Senin sesinle bağdaştırıyorum. O bana bakıyor, ben ona bakıyorum. Seni görüyorum. Ben bu kahveyi içmeye kıyamıyorum.

Sade filtre kahve..

Yazmak için evet o olağanüstü sözcüklere ve olaylara gerek yokmuş. Ele kalem değince fikrindeki o yoğunluk da kendini dışa vuruyormuş. Kalbin hızlı atıyormuş, göz görmüyor, kulak duymuyormuş. Kahvenin de kokusu eklenince, sayfalara alışıyormuş. 

// Hayatımda ilk kez, sade filtre kahve içerken, sadece filtre kahveyi düşünüyorum. Şu an kahve üzerinden yapılan duygusallığa gülüp geçiyorum. Kendi duygusallığımı filtre kahveyle yaşıyorum. Bir insanın bir insana elbet yetebileceğini, seninle öğreniyorum. // 

Güller ne güzel açıyor pembe pembe. Şuradaki karpuz şekilsiz büyümüş. Çocuklar su istiyor, hava esiyor. Uzaklardan domates kokusu geliyor. Çakmak sesi duyuluyor, elim kalem tutuyor. Beş duyu organım sonuna kadar aktif. 

Kalemi bıraktım.
Nefes almıyorum.
Kulağımı tıkadım.
Kahvemin son yudumu.
Gözlerimi kapatıyorum şimdi.

HOŞGELDİN

Karşımda sen.
Sade filtre kahven elinde, sen..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder