4 Ağustos 2016 Perşembe

Gel!

Seni hiç kimseye belli etmek istemiyorum. Ama şunu söylemeliyim. Bana, ilk konuşmamızda, kafana birini koy ona yönel demiştin. Onun için çabala demiştin. Peki ya ne değişti? Kafama seni koydum, sana yöneldim ben. Sana ibadet ettim resmen, sana taptım. Hani? Konu sen olunca, gözümün önüne sen gelince, sen aklıma düşünce neden dinlediğim tüm müziklerin ritmi yavaşlıyor? Biliyorsun ama bilmiyormuş gibi mi davranıyorsun? Yoksa gerçekten farkımda değil misin? Beni dünyanın en mutlu insanı yapıyorsun. Bir gün bile bakmasam fotoğrafına, bir gün bile dalgaların değmese gözlerime, olmaz, yapamam. Hatırlıyorum da kaç kez vazgeçtim senden. Daha doğrusu vazgeçmeye çalıştım. Ama şimdi kendine bile doğru düzgün inanamayan bu insana yemin ettiriyorsun.                                                            Tanrı şahidim olsun!                                                       Yaşadığım şeyin adını, ancak sen olursan "Mutluluk" koyacağım. Bizim de şarkılarımız olacak seninle. Hayatımızın anlamını hayatlarımızda aramayacağız çünkü birbirimizin hayatı biz olacağız. Ben artık sağıma baktığımda belini sımsıkı tutan elimi, soluma baktığımda omzuna dokunan elini görmek istemiyorum. Ben rüyalarımda sana sarılmak istemiyorum. Seni sadece, gökyüzüne baktığımda görmek istemiyorum. Ben seni yaşamak istiyorum. Şarkı söylemek istiyorum. Şarkıları senin için söylemek istiyorum. Her bir notayı, parmak uçlarına kadar hissetmeni istiyorum. Ezgim, ruhuna değsin istiyorum. Bendeki fazla sevgi, eksik vefana değsin istiyorum.                                                Bir şeyler bir şekilde temas etsin istiyorum!                                               Çünkü,                                                                    ellerini hiç tutmadım.                                                          Ama kalbin göğsümde atıyordu.
Seni seviyorum kaybettiğim bir senem.
Seni seviyorum sahip olamayacağım üç senem.
Seni seviyorum.                                                               Sözüm de değsin yüreğine..
Hisset istiyorum ya, çok mu? Al bu cümleleri, sarıp sarmala yüreğine. Kulağına küpe, yüreğine zincir olsun bu sözlerim.                                                                      Sözlerim değsin yüreğine.                                                Günaydın sevgilim.                                                                             Yolundaki kuşların acı ötüşüyle uyandığım bir sabaha günaydın.                                                 Gönlümün ta içine giden, gidebilen bir sen varsın, bir de kanım. Sen benim canım, sen benim kanım. Günaydın sevgilim..                                                            Bir garip uyudum dün gece. Karmaşık rüyalar oynadı sahnemde. Ağlamama müsaade etti o koca mizah, sayende. Haksızlık etmişim sana. Hep ben sana emek harcamamışım. Hep ben seni beklememişim. Ben sana yazmamışım, korkmamışım sadece ben, senin için.. Fark ettim ki senin değer sandığında ben de varmışım, sadece kaybolmuşum.                                                                    Bul beni kaybolmuşum.                                                           Yazıp yazıp beklemişsin mesela, karşılık alamayınca merak etmişsin. Mutlu olmamı istemişsin. Ayrıca, göz bebeklerimi büyütmüşsün sen benim. En çok onları heyecanlandırmışsın. Bu yüzden nereye baksam sen, kimi görsem sen. Gözümü kapatsam yine sen. Hadi ben bekliyorum, gel çıkar beni buradan. Seni sevdikçe batıyorum ve çekiyor beni sensizlik. Kuşlar seçim yaptırıyor bana, ya sen ya da sensizlik. Hiç kimse sormadı bana bu yola girerken ben. Peki neden herkesin bir yorumu var şimdi, kuşların mı çıkardı onların mühürlerini? Herkes bir şey oluyor birilerinin hayatında. Yüreğimin penceresinden bakanlar, gözlerini bir iğne misali  batırıyorlar, içime işliyorlar. Seni hak etmeyen insanlar, senin en değerlin oluyorlar. Kuşların bile bir yeri varken senin yolunda, ben neden senin olamıyorum?                                                          Şu koca üç seneden bana kalan, senin hiçbir şeyin olarak yaşamak mı?                                                    Çok meşhur o yolundan başkaları geçti, arkadaşların geçti, kuşların geçti..                                     Bekle biraz!                                                                                        Yıllar da geçecek o yollardan sevgili.                                                                                            O zaman karşılaşacağız bir yerlerde. Peki söyle. Nasıl bakacaksın gözlerime? Beni ağlatacak mısın? Yoksa her zamankinden farklı bir şey yapıp şaşırtacak mısın? Özür dilerim yine hayal kurdum..                                                                                    Sen en iyi gitmeyi bilirsin.                                                                            Seni seveni bırakıp gitmeyi. Çünkü farklıyız. Ben seni seviyorum, sen beni sevmiyorsun. Zıt kutuplarız. Gelmen gerekirdi. Ama boşuna. Eğer aramızda böyle bir etkileşim varsa, şunu sakın unutma. Ben seni bir adım çekmeye çalıştıysam, sen bırak iki adım gelmeyi, gitmedin bile. Sen sadece aradaki o ipi boynuma doladın. Bu hareketi senden beklemezdim, ama seni beklerdim ben. Gelmedin.                                                                                    Sen en iyi gitmeyi bilirsin.                                                                                Vücudumun tüm sistemlerini alt üst eden adam, gel!                                                              Bir kere de benim yolumdan yürü, gel!                                                                       İnsan hiç canını canından sakınır mı? Kıskanır mı? Gel!                                                                     Yüzüne karalar süreceğim be adam. Başka türlü olmayacak. Işıksızım olacaksın benim, karanlığım.


 Devamı gelecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder