1 Ağustos 2016 Pazartesi

On Yediyi Hiç Sevmem!

Sahi ya, neredesin sevgili? Rahat mısın oralarda, kim bakıyor sana? Ya da sen kimlere bakıyorsun, mutlu musun? Dün seni gördüm. Rüya sandım, sadece rüyalarımda görebiliyordum ya. Göz bebeklerinin yanı, bana bakıyordu sanki. Adımlarının ikisi öne gidiyorsa, biri bana doğru geliyordu. Gözümden uzak olduğun zamanlarda, gönlümden de uzak olmadın merak etme. Ama ben seni bir kez daha gördüm ya, kalbimin kapısı çalındı bir kez daha. Bütün gün işini gücünü hallettikten sonra döndüğün o ev varya, sanki o ev benmişim gibi her akşam geliyorsun aklıma. Unuttum mu yüzünü, sesini? Seni bir dakikadan az görmek yeter mi? Hafızam doldu, kilitleyemiyorum yüreğime sessiz fotoğrafını. Kırıldı aklımın çerçeveleri, asamam sen baskılı perdeleri gözüme. Kuş, yalnızlıktan ölmek üzere..                       
Yalnızlık demişken, benim kadar yalnız olan birilerini daha tanıyorum. İçimdekiler, içimden geçenler. Sen, benim sana söyleyemediğim cümlelerimsin. Duyamadığım sesin, kurmadığın o hayalsin. Sen her şeysin. Ama sen de yalnızsın. Hep bir yanın eksik, biliyorum. Yarımsın. Benim de yarımsın. Sol yarısı, gel soluma. Koy başını omzuma. Günahlarımı yazan meleğim ol. Hatta günahımın ta kendisi ol ki seni de vermeyeyim başkalarına. Vermem seni başkalarına.
Göz bebeğim ol mesela. Yirmi dört saat uyut, uykuyu sevmeyen bu insanı. Ya da direk uykum ol, gel bana. Gözkapağım ol, ben her gözümü açtığımda değiver tenime. Değiver yüreğime. Gözyaşım ol, gözümden düş yüreğime. Ya da boşver, en iyisi benim ol. Sevme ya başkasını, beni sev. Gülüşümü sev. Gülüşümü sev ki, uzun zaman sonra güleyim içimden gelerek. Sen benim gülüşümü sevsen varya, yeniden doğarım, doğarken de gülerim. İlk görüşü geçtim, ilk doğuşta değişir her şey. Gözünü ilk açışta, sesini ilk duyuşta. Her şeye erken başlasaymışım ya. Yetişirdim belki sana.                                                         
Erken okumak vardı şimdi.                                                                                                                              Seni daha fazla görebilmek vardı şimdi.                                                                                                       Ülkemizdeki bayramlar artardı şimdi.                                                                                                                   Deli olurdum seni görünce.                                                                                                                                                Deliye her gün bayram değil mi?
Sen de şaşırsana. Bir sene önce aramızdaki tek şey on yedi basamak iken, bir sene sonra nasıl oluyor da on yedi kilometreyi aşabiliyor?
On yediyi hiç sevmem.

Devamı gelecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder